
Demodex adı verilen mikroskobik akarlar, genellikle yüz, saçlı deri, boyun ve göğüs gibi yağ bezleri açısından zengin bölgelerde bulunur. İnsanlarda iki tür Demodex vardır: Demodex folliculorum ve Demodex brevis. Bu akarlar, doğumdan kısa bir süre sonra edinilir ve genelde zararsızdır. Ancak, sayıları arttığında veya cilt altına nüfuz ettiklerinde, ciltte kızarıklık, kaşıntı ve iltihap gibi belirtilerle kendini gösteren bir durum olan demodikoz adı verilen hastalığa yol açabilirler.
Demodikoz Nedir?
Demodikoz, Demodex akarlarının aşırı çoğalmasıyla ortaya çıkan bir cilt hastalığıdır. İki ana türü vardır:
1. Birincil Demodikoz: Başka bir cilt hastalığı olmaksızın akarların artışıyla oluşur. Genellikle orta yaş üstü bireylerde görülür ve yüz çevresinde lezyonlar oluşur.
2. İkincil Demodikoz: Rozasea, atopik dermatit, kortizonlu kremlerin uzun süre kullanımı veya bağışıklık sistemi zayıflığı gibi altta yatan bir hastalıkla birlikte gelişir.
Belirtiler Nelerdir?
Demodikoz, farklı şekillerde kendini gösterebilir:
• Pityriasis folliculorum: Yüzde ince pullanma, kızarıklık ve pürüzlü cilt görünümü.
• Rozasea-benzeri Demodikoz: Papül ve püstüllerle seyreden kızarıklık.
• Demodektik Blefarit: Göz kapaklarında iltihaplanma ve kuruluk.
• Demodikoz Gravis: Daha ağır, granülomatöz iltihaplanma.
Nasıl Teşhis Edilir?
Demodikoz tanısı, Demodex türlerinin normal deri florasında bulunması ve yaş ilerledikçe sayılarının artması nedeniyle zordur. Demodikoz teşhisi için cilt yüzeyinden alınan örneklerle Demodex yoğunluğu ölçülür. Sağlıklı bir ciltte santimetrekarede 5’ten az akar bulunur.
Kesin bir demodikoz tanısı için yalnızca uyumlu bir klinik tablo değil, aynı zamanda lezyonlu deri bölgesinde bir folikülde 5’ten fazla akarın dermakoskop ile gözlemlenmesi veya yapışkan bant testi örneğinde 5 akar/cm²’den fazla yoğunluk saptanması gerekir.
Dermatoskop ile akarlar ile birlikte foliküler tıkaçlar, akarlara bağlı belirgin perifoliküler eritem ve skuam varlığı gözlemlenebilir.
Tedavi Yöntemleri
Tedavide hedef, akarların yoğunluğunu azaltmaktır. Şu yöntemler kullanılabilir:
• Temizlik: Günde iki kez ılık su ve sabunla cildin nazikçe temizlenmesi önerilir. Temizlikte çay ağacı yağı içeren temizleyici ürünler tercih edilebilir.
• Topikal Tedaviler: Benzil benzoat %10-25 veya metronidazol %2 içeren kremler kullanılabilir. Tedavide, topikal permetrin ve topikal ivermektin gibi akar öldürücü (akarisid) ajanlar sıklıkla kullanılır. Her iki tedavi seçeneği de Demodex yoğunluğunu azaltmada etkili olup, genellikle 2-4 haftalık bir uygulama süreci gerektirir. Tedaviye yanıtın değerlendirilmesi için düzenli takip önemlidir.
• Sistemik Tedaviler: Ağızdan alınan ivermektin gibi ilaçlar gerektiği durumlarda doktorunuz tarafından önerilebilir.
Tedavi süreci genellikle birkaç ay sürebilir ve akar yoğunluğunun normal seviyelere inmesiyle tamamlanır.
Kimler Risk Altında?
Bağışıklık sistemi zayıf olanlar, uzun süreli kortikosteroid kullananlar veya altta yatan cilt hastalıkları bulunanlar, demodikoz gelişimi açısından daha risklidir.
Sonuç:
Demodikoz, sık görülen ancak genelde fark edilmeyen bir cilt sorunudur. Cildinizde kızarıklık, kaşıntı veya iltihaplanma varsa, bir dermatoloğa danışarak doğru tanı ve tedaviye ulaşabilirsiniz. Demodikoz tanı ve tedavisi hastaların semptomlarının kontrol altına alınmasını sağlar ve yaşam kalitesini artırabilir.
Diğer Yazılar
Seçil Vural'ın Deri ve kozmetikle ilgili Güncel Yazıları
🌟 ANTİ-AGİNG’İN ALTIN ÜÇLÜSÜ: RETİNOL, C VİTAMİNİ & PEPTİDLER
Cilt bakımında bazı aktif içerikler vardır ki, etkinlikleri bilimsel olarak defalarca kanıtlanmıştır. Retinol, Vitamin C ve Peptidler, anti-aging rutininin vazgeçilmez üçlüsü olarak kabul edilir. Bu güçlü moleküllerin her biri farklı mekanizmalarla çalışarak cildinizi...
🌟 Hyaluronik Asit Paradoksu: Nemlendiriciniz Sizi Kurutuyor Olabilir mi?
Eğer hyaluronik asit kullanımına rağmen cildinizde kuruluk hissediyorsanız, uygulama şeklinizi gözden geçirmenin tam zamanı! Son yılların en popüler cilt bakım bileşenlerinden olan hyaluronik asit (HA), mucizevi nemlendirme özellikleriyle tanınıyor. Ancak bu güçlü...
Siğil ve Molluskum: Çocuklarda Tanı ve Tedavi
Viral siğiller ve molluskum kontagiozum, çocukluk çağında en sık karşılaşılan viral deri enfeksiyonlarındandır. Bu enfeksiyonlar bulaşıcı olmakla birlikte, genellikle zararsızdır ve çoğu zaman kendi kendine iyileşme eğilimindedir. Viral Siğiller (Verruka...
Sosyal Medya
Tel:
(0212) 314 66 66
Adres:
Memorial Şişli Hastanesi, Piyalepaşa Blv. 34385, Şişli İstanbul