Deri kanseri nedir? Nasıl anlaşılır?
Deri kanseri, dünya genelinde hem kadınlarda hem de erkeklerde en yaygın görülen kanser türlerinden biridir ve derideki hücrelerden kaynaklanır. Sıklıkla deride renk değişimi ile sessizce başlar, bazen koyu renkli bazen de renksiz olabilir. Hastalar, deri kanseri ilerlerken yeni bir ben çıktığını zannederek ya da derilerinde tahriş oluştuğunu düşünerek doktora gitmeyi erteleyebilirler. En sık görülen türleri sırasıyla bazal hücreli kanser, yassı hücreli kanser ve melanomdur.
Melanom, derideki renk üreten hücreler olan melanositlerden kaynaklanan bir kanser türüdür ve diğer deri kanserlerinden daha tehlikelidir. Erken teşhis edildiğinde genellikle basit cerrahi ile tamamen tedavi edilebilir, ancak gecikmiş teşhis durumunda tedavi zorlaşabilir, hatta günümüzdeki ileri tedavi yöntemlerine ve bağışıklık sistemini güçlendiren immünoterapilere rağmen bile tedavisi oldukça zordur. Derin ve ilerlemiş melanomlar lenf bezlerine ve diğer organlara ilerleyebilir ve maalesef ölümcül olabilir.
Dermatolojinin başlangıcından beri dermatologlar melanom ve diğer deri kanserlerini erken teşhis etmenin yollarını bulmak için çaba harcamaktadırlar. 1985 yılında ortaya çıkan ABCD yöntemi, lezyonları değerlendirmek için kullanılmaktadır. ABCD, sırasıyla
Asimetri (simetrisizlik), Border (sınır), Color (renk) ve Diameter (çap) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Asimetrik, düzensiz sınırlı, farklı renkler içeren ve çapı 6 mm'den büyük olan lezyonlar melanom şüphesini artırabilir. Ancak, çıplak gözle muayene ve sadece çapı 6 mmden büyül lezyonları değerlendirmek, melanomun erken ve tedavi edilebilirken tespit edilmesin engel olabilir. Çoğu melanom, gelişiminin erken aşamalarında 6 mm'den küçüktür. Çıplak göz ile deri kanserini tanımak ideal olmadığından, ek araçlara ihtiyacımız var. Deri kanserini tanımak için en sık kullanılan cihaz dermatoskop denilen bir büyüteç. Dermatoskopun yaygın bir şekilde kullanıma girmesiyle birlikte ABCD yöntemi yeni bir anlam kazandı. Bu arada ABCD’ye E harfi eklenerek ABCD-E olarak güncellendi. E harfi İngilizce ‘evolution’dan gelmektedir, bir lezyonun büyüdüğünü ve değiştiğini vurgulayarak kanser olma olasılığının arttığını ifade etmek için eklenmiştir.
Kısaca dermatoskop’tan bahsetmek isterim. Dermatologlar deride ortaya çıkan farklı görünümlü yapıları dermatoskop ile görüntüleyerek onları bir tanıya yönlendirecek ipuçları ararlar. Klasik bir dermatoskop 10 kat büyütme sağlar. Hem polarize hem de
polarize olmayan ışıkla görüntüleme yapılmasına imkân verir. Videolu dermatoskoplar ise 70-100 kat büyütme sağlayabilir ve dermatoskopun aksine hastaların fotoğraf kayıtlarını alıp saklamaya imkân sağlar. Videolu dermatoskop kullanarak zaman içerisinde bir benin değişip değişmediğini önceki kontrollerdeki görüntüsü ile karşılaştırarak anlayabiliriz. Yani ABCDE’deki E’yi videolu dermatoskoplarla, ben haritalama ile çok daha net takip edebiliriz.
Deri kanserini, bakarak nasıl tanıyabildiğimizi merak ediyor olabilirsiniz. Farklı kanserlerin, dikkatli baktığımızda fark ettiğimiz ve bizi tanı koymaya yaklaştıran görüntüleri vardır. Örneğin derinin bazal katmanından kaynaklanan ve en sık rastlanan deri kanseri olan bazal hücreli kanserde deri renginde ya da kahverengi bir alanı çevreleyen akçaağaç yaprağına benzeyen yapılar görmemiz oldukça tipik bir durumdur. Damar yapısı bazal hücreli kanseri tanımayı çok kolaylaştırır. Tipik olarak inceliği ve kalınlığı değişen dallanan damarları gözlemleyebiliriz.
Melanomun görsel olarak kaotik bir yapısı vardır. Örnek vermek gerekirse pigment ağı lezyonun tamamında tek çeşit değildir. Lezyonda kahverengi, siyah mavi, gri, pembe beyaz gibi birçok renk bir arada bulunabilir. Polarize ışıkla görünen kısa beyaz parlak çizgiler bir ipucu olabilir. Geometrik olarak dikdörtgen ve çokgene benzeyen yapılar ve birbirini geniş açılarla kesen çizgilerin varlığı melanomu tanımayı kolaylaştırabilir. Bunlara ek olarak melanomun görüntüsü yüz, tırnak, avuç içi ayak tabanı gibi bölgelerde farklı
özellikte olabilir.
Resim1: Ayak tabanına yerleşen bir melanom Bu dermatoskopik görünümde ağ yapısının düzensizliği, birden çok rengin bir arada yer alması, ve kabarık bir alan göze çarpıyor.
Günümüzde bir dermatoloğun deri kanserini tanımadaki başarısı dermatoskopi eğitimi ve bu alandaki deneyimi ile doğru orantılı. Dermatoskopi yapan kişinin deri kanserini tanımadaki duyarlılığının eğitim ve deneyim ile arttığı birçok çalışmada da kanıtlanmıştır.
Mesela sadece bir gün dermatoskopi eğitimi verilen pratisyen doktorlara 30 soruluk iyi ve kötü huylu lezyon fotoğrafları gösterilerek test yapılmış. Eğitim öncesi ortalama 13/20 soruya doğru cevap veren grubun eğitim sonrası başarısı 20/30 olarak saptanmış. Deri kanserlerde görülmesi beklenen özellikler halinde fikir sahibi olunduktan sonra dermatoskop kullanırken doğru tanıya yönlendirecek farklı algoritmalar ve skorlama sistemleri geliştirilmiştir. Bunlardan en bilinenleri Menzies yöntemi, CASH algoritması, 7 noktalı kontrol sistemi, patern analizi, kaos ve ipuçları yöntemidir. Bu yöntemler temel olarak lezyonun kaotik yapısına ve melanoma özel görüntülerin varlığına göre değerlendirme yapmaktadır.
Tabi ki gelişen dünyada deri kanseri tanısı da burada kalmayacak. Hayatımızın her alanında adını duyuran yapay zekâ deri kanseri tanısında da bizlere zaman içerisinde yardımcı olacak. Yapay zekâ algoritmaları dermatologların arşivlerindeki fotoğraflarla gün
be gün eğitiliyor. Hatta geometrik şekiller öğretilerek derin öğrenme algoritmaları eğitildikten sonra yapay zekâ çeşitli seviyelerdeki dermatologlarla yarıştırılıyor. Yakınlarda bu bilgisayar algoritmaları melanomu tanımada birçok dermatoloğu üst üste yenmeyi başarmıştır. Bu gelecek için çok sevindirici bir haber, çünkü yapay zekâ kullanarak deri kanseri tanıyan sistemler geliştirmek, zaman içerisinde hastalar nerede ve hangi doktora muayene olursa olsun güvenilir ve net bir muayene sonucuna ulaşmalarını garantileyebilecektir. Bunun için izlemede kalalım ama o güne kadar vücudunuzdaki benlere dikkat etmeyi ve dermatolojik muayenenizi ihmal etmeyin.
Diğer Yazılar
Seçil Vural’ın Deri ve kozmetikle ilgili Güncel Yazıları
Kozmetik Ürünlerde Toksikoloji Riskleri: Bilmeniz Gerekenler
Kozmetik ürünler, günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiş durumda. Ancak bu ürünlerin sağlığımız üzerindeki potansiyel etkilerini göz ardı etmemek gerekiyor.Kozmetik ürünlerin içeriğinde bulunan bazı maddeler, uzun vadede sağlığımız için risk oluşturabilir. Bu...
Genç Kalmanın Yenilikçi Yolu: Botoks uygulamaları güvenilir mi?
Genç Kalmanın Yenilikçi Yolu: Botoks uygulamaları güvenilir mi? Genç Kalmanın Yenilikçi Yolu: Botoks uygulamaları güvenilir mi? Günümüzde, yaşlanma belirtilerini azaltma konusunda birçok seçenek bulunmaktadır. Bu seçenekler arasında, botulinum toksin uygulamaları...
Hidradenitis Suppurativa ve Diyet
Hidradenitis Suppurativa (HS) ve Diyet: Derin Bir Bakış Hidradenitis suppurativa (HS), derin yerleşimli nodüller, apseler ve fibrotik skarlar gibi lezyonlarla seyreden kronik inflamatuvar bir cilt rahatsızlığıdır. Hastalık, yaşam kalitesini ciddi şekilde...
Sosyal Medya
Tel:
0850 250 8250
Adres:
Koç Üniversitesi Hastanesi, Davutpaşa Caddesi No:4 34010 Topkapı, İstanbul, Türkiye