Akne tedavisine başlandığınızda cildin hem kremlere hem de haplara uyum sağlamak için bir süreye ihtiyacı vardır. Dermatologlar genellikle kremlere cildiniz çok reaksiyon vermesin diye tedaviyi az miktarlarda aralıklı olarak başlatıp, cilt adapte oldukça kremlerin miktarını ve sıklığını arttırırlar. Derimiz sürekli ölü hücreleri atıp yenilerini yapar, kendini tamamen yenilemesi yaklaşık 28 gün sürmektedir. Bu nedenle hastalar ilaç tedavisine başladıklarında sonuçlarını en erken 4-6 hafta sonra göreceklerini ve bu süreden sonra da tedaviye devam etmek gerekebileceğini bilmelidir.
2. Doktor Tavsiyesi Olmadan Ürün Kullanmak
İnternet veya sosyal medyada önerilen ürünleri kontrolsüz bir şekilde denemek, cilt bariyerine zarar verebilir ve akneyi kötüleştirebilir. Özellikle içerikleri asitler (salisilik asit, glikolik asit vb.) ve retinoidler gibi aktif maddeler olan ürünler dikkatli kullanılmalıdır. Bazı dönemlerde limon suyu sirke suyu gibi tedavi edici özelliği olmayan hatta lekeye yol açabilecek olan bazı kimyasalların, madecassol gibi komedojenik içeriği olan merhem ve kremlerin sosyal medyada yaygınca önerildiğini görüyoruz. Bunları denememenizi öneriyoruz.
3. Cildi Aşırı Temizlemek
Hastalar muayeneye geldiklerinde sıklıkla aslında yüzlerini çok güzel temizlediklerini, çok sık yıkadıklarını, havlularını günlük olarak değiştirdiklerini söylerler. Bunun nedeni aknenin mikrobik bir hastalık gibi algılanmasıdır. Oysaki akne enfeksiyon değildir ve yeterince temizlenmemek nedeniyle ortaya çıkmaz. Akneyi gidermek için sık sık yüz yıkamak veya agresif temizleyiciler kullanmak cildi tahriş edebilir ve cildin daha fazla yağ üretmesine yol açabilir, faydalı bakterileri azaltabilir ve cilt bariyerini bozabilir. Bu durum akneyi daha da kötüleştirir.
4. Sivilceleri Sıkmak, Patlatmak ve Yolmak
Sivilce sıkma, enfeksiyon riskini artırabilir ve ciltte kalıcı izlere neden olabilir. Ayrıca bu alışkanlık, iyileşme sürecini uzatır.
5. Yağlı veya Komedojenik Ürünler Kullanmak
Cilt tipine uygun olmayan kozmetik ürünler, gözenekleri tıkayarak akneyi tetikleyebilir. “Non-komedojenik” etiketli ürünler tercih edilmelidir.
6. Güneş Koruyucu Kullanmayı İhmal Etmek
Güneş ışığı, bazı akne tedavilerinin (örneğin, retinoidler) cildi daha hassas hale getirmesine neden olabilir. Güneş koruyucu kullanmamak, hem cildi tahriş eder hem de aknelerin koyu renkli iz bırakarak kalıcı hale gelmesine neden olabilir.
7. Uyaranları Dikkate Almamak
Bazı bireylerde süt ürünleri veya yüksek glisemik indeksli gıdalar akneyi tetikleyebilir. Spor yaparken protein tozu kullanmak, bazı vitamin ile ilaçlar akneyi arttırabilir. Ancak genellemelerden kaçınılmalı, bireysel tetikleyiciler doktor kontrolünde değerlendirilmelidir.
8. Tedaviyi Kendi Kendine Değiştirmek
Doktorun önerdiği tedaviye ek ürün eklemek veya dozu artırmak cildi tahriş edebilir ve tedavi sürecini olumsuz etkiler.
9. Stresi Göz Ardı Etmek
Stres, hormonal değişimlere yol açarak akneyi tetikleyebilir. Stresi yönetmek de tedavinin bir parçasıdır. Özellikle stresli kişiler sivilceyi yolmayı bir alışkanlık haline getirebilir. Bu durum sivilcenin normalde yapacağından çok daha fazla izle iyileşmesine sebep olur.
10. Doğru Zamanda Uzman Yardımı Almamak
Bazı hastalar, reçetesiz ürünlerle sorunu çözmeye çalışırken ciltlerini daha da kötüleştirir, deri bariyerini bozabilirler. Özellikle şiddetli veya iz bırakan akne durumlarında dermatolog tarafından takip ve tedavi gereklidir.
11. “Nasıl olsa geçer” diyerek tedaviden kaçınmak
Ergenlik döneminde bireylerin yaklaşık %90’ı belirli düzeyde sivilceyle karşılaşır ve bunların bir kısmı hormonal dengenin oturmasıyla kendiliğinden düzelir. Ancak, orta ve şiddetli akne yalnızca fiziksel bir sorun değil, aynı zamanda psikososyal açıdan da rahatsızlık vericidir. Bu durum, özellikle ergenlik gibi hassas bir dönemde özgüveni olumsuz etkileyebilir.
Tedavi edilmeyen akneler iz bırakabilir ve bu izlerin tedavisi, uzun zaman alan, ağrılı ve maliyetli bir süreç olabilir. Bu nedenle, akneler iz bırakmadan önce tedavi edilmelidir.
12. Gerçek bilgiye dayanmayan duyumlarla tedaviden kaçınmak
Akne tedavisinde kullanılan sistemik ilaçlar, yıllardır dermatologlar tarafından güvenle uygulanmaktadır. Eğer sivilceler iz bırakarak iyileşiyorsa, dermatologlar bu ilaçları önerebilir. Bu gibi durumlarda, ilaçlarla ilgili kaygılarınızı doktorunuzla açıkça paylaşmak önemlidir.
Kulaktan dolma bilgilerle tedaviden kaçınmak, sürecin uzamasına ve kalıcı izlerin oluşmasına neden olabilir. Tedavi konusunda doğru bilgilere dayanarak hareket etmek, daha sağlıklı sonuçlar elde etmenizi sağlar.
Diğer Yazılar
Seçil Vural'ın Deri ve kozmetikle ilgili Güncel Yazıları
Rosacea (Gül Hastalığı) ve Tetikleyicileri: Beslenme, İlaçlar ve Diğer Faktörler
Genç Kalmanın Yenilikçi Yolu: Botoks uygulamaları güvenilir mi? Rosacea'nın alevlenmesinde çeşitli çevresel ve sistemik faktörler rol oynar. Beslenme alışkanlıkları, ısıya maruz kalma, alkol tüketimi ve bazı ilaçlar, rosacea'yı tetikleyen veya kötüleştiren başlıca...
Deri kanseri nedir? Nasıl anlaşılır?
Deri kanseri, dünya genelinde en yaygın görülen kanser türlerinden biridir ve derinin farklı katmanlarından kaynaklanır. Deri kanseri genellikle deride fark edilen renk, doku veya şekil değişiklikleriyle başlar. Ancak çoğu zaman hastalar bu değişiklikleri...
Yüz Estetiğinde Biyostimülan Tedaviler Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
1.Biyostimülan tedavi nedir? Biyostimülan (biyouyarıcı) tedavi, ciltte kolajen, elastin ve hyaluronik asit üretimini teşvik ederek cildin yenilenmesini sağlayan estetik bir uygulamadır. Bu yöntem, ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltır ve cildin doğal sıkılığını ve...
Sosyal Medya
Tel:
(0212) 314 66 66
Adres:
Memorial Şişli Hastanesi, Piyalepaşa Blv. 34385, Şişli İstanbul